Maddeden Gelen Enerji
Ülkemizde 3 aşamalı bir lisanslama yaklaşımının benimsendiği Resmi Gazetede 19.12.1983 tarih ve 18256 sayılı "Nükleer Tesislere Lisans Verilmesine İlişkin Tüzük" ile resmen ilan edilmiş bulunmaktadır. Türkiye'deki süreç kabaca aşağıdaki şekilde gösterilmiştir:
Saha Lisansı
Bu lisanslama sürecine göre nükleer santral kurmak isteyen bir üretim şirketinin, ilk önce santralı kuracağı saha ile ilgili lisanslama kuruluşunun istediği çalışmaları yaparak ilgili saha raporlarını hazırlaması ve lisanslama kuruluşuna bir saha lisansı başvurusunda bulunması gerekmektedir. Saha lisansı başvurusunda aşağıdaki bilgiler istenmektedir:
Kurulacak nükleer reaktör tesisinin kullanılma amacı, yaklaşık olarak gücü, hangi reaktör tipleri arasından seçileceğine ilişkin bilgiler,
Yer araştırmalarını yürüten kuruluşların, teknik potansiyelini, bilgisini ve deneyimini belirten bilgiler,
Seçilen yerin coğrafi durumunu açık olarak gösteren bölge haritası, reaktör yakın çevresinin özelliklerini ortaya koyan ayrıntılı haritalar,
Sahanın topografik, jeolojik, jeoteknik, hidrolojik, sismolojik ve meteorolojik özelliklerine ilişkin bilgi ve incelemeler,
Düşünülen reaktör tiplerine göre önerilen yer için yerleşim planları seçenekleri,
Sahanın deprem, sel baskını, fırtına gibi doğal olaylar ve bu olayların ikincil etkileri yönünden değerlendirilmesine ilişkin bilgiler,
Sahanın uçak düşmesi, yangın, patlama, baraj çökmesi gibi olaylar sonucu meydana gelebilecek dış tehlikelere karşı değerlendirilmesine ilişkin bilgiler,
Seçilen yerde soğutma suyu amacıyla kullanılacak su kaynaklarının yeterliliğine ilişkin bilgiler,
Yöre halkının, olağan ve olağanüstü işletme koşullarıyla kaza hallerinde çevreye salınan sıvı ve gaz radyoaktif artıklardan radyolojik yönden etkilenmelerine ilişkin ön incelemeler,
Seçilen yerin ulusal elektrik sistemine bağlantı şekli ve dış besleme sisteminin güvenilirliğiyle ilgili bilgiler,
Saha çalışmalarına yönelik kalite temini programı,
Diğer ek bilgiler.
Saha çalışmalarından elde edilen sonuçlar lisanslama
kuruluşu tarafından incelenerek, olumlu bulunması
halinde santral sahibine saha lisansı vermektedir. Saha
lisanslama süreci yaklaşık 2.5-3 yıl sürmektedir.
İnşaat Lisansı
Saha lisansının ardından, santral ön tasarımının yapılması ve inşaat lisansı başvurusunda bulunulması gerekmektedir. İnşaat lisansı, yukarıdaki açıklanan iki aşamalı yaklaşımdaki "inşaat izni" aşamasına çok benzemektedir. İnşaat lisansı için istenen belgeler aşağıda listelenmektedir:
Başvuru Dilekçesi
Sahanın yer lisansı
İnşaat lisansı iki aşamada gerçekleştirilmektedir. Önce
nükleer olmayan kısımların inşa edilebilmesi için
sınırlı çalışma izni, daha sonra nükleer kısımlarda
dahil inşaat çalışmalarının gerçekleştirilebileceği
inşaat lisansı verilmektedir.
İşletme Lisansı
İşletme lisansı aynen yukarıdaki iki aşamalı yöntemin işletme lisansı aşaması ile aynı bulunmaktadır. Bu aşamada izinler üç adımla tamamlanmaktadır:
Hizmete sokma izni,
Yakıt yükleme ve deneme işletmelerine başlama izni,
Tam güçte çalışma izni ve işletme lisansı.
Her adım için ayrı ayrı başvurulması gerekmektedir. Hizmete Sokma İzni için aşağıdaki bilgilerin başvuruya eklenmesi gerekmektedir:
Başvuru Dilekçesi
Bileşen ve sistemlerin son projeleri,
Söz konusu bileşen ve sistemlerin kalite kontrolü ve teminiyle ilgili belgeler,
Hizmete sokma programı,
İşletme öncesi deneme sonuçları,
Hizmete sokma personelinin yeterliliğini ve organizasyonunu gösteren belgeler,
İşletme sınırları ve koşullarıyla ilgili ön bilgiler,
Bileşen ve sistemlerin işletme yönerge ve yöntemleri,
Nükleer güvenlik konusundaki gelişme ve uygulamaların ışığı altında, gerekli görülen diğer ek bilgiler.
Yakıt yükleme ve deneme işletmelerine başlama izni,
Başvuru Dilekçesi
Son Güvenlik Analizi Raporunu (FSAR)
Türkiye'ye Özgü
Kısıtlar
Türkiye'de yukarıda anlatılan süreçlerin çoğu ticari nükleer santraller boyutunda hiç denenmemiştir. Ayrıca ülkemizde başvuruları güvenlik değerlendirmelerine tabi tutacak, ticari tesis sahalarında etkin denetimler gerçekleştirebilecek ve yapılan bütün bu çalışmaları çifte değerlendirmelere tabi tutarak doğrulayacak -lisanslama konusunda başarılı ülkelerdeki emsallerine benzer- bağımsız uzman kuruluşlar/birimler ve ilgili mekanizmalar henüz bulunmamaktadır.
Ayrıca, Türkiye'deki lisanslama otoritesinin deneysel
reaktöre ve radyasyon tesislerine sahip olması, yakıt
çevrimi ile ilgili çalışmalar yapması ve yakıt çevrimi
tesisleri kurmak istediği yönünde zaman zaman
açıklamalar yapması, Türkiye'deki lisanslama sürecinin
bağımsızlığı konusunda uluslararası arenada
eleştirilerin oluşmasına neden olmaktadır (kendi
tesislerini kendi lisanslaması ve denetlemesi,
dolayısıyla, gönüllülük esasına göre oluşturulmuş
Uluslararası Nükleer Güvenlik Konvansiyonuna uygun
olmaması nedeniyle).