NÜKLEER ENERJİ DÜNYASI

Maddeden Gelen Enerji

NÜKLEER PROJELERDEN ALINAN DERSLER

Bazı ülkeler; karbon salınımlarının azaltılması hedeflerine ulaşma ve enerjide bağımsızlık gibi nedenlerden dolayı nükleer santral projelerine yönelmek istemektedir. Projelerin planlanan maliyet kriterleri çevçevesinde zamanında tamamlanması bu ülkeler için hayati önem taşımaktadır. Diğer yandan, nükleer santral projeleri kendi başlarına çok karmaşık girişimlerdir. Bunun sebepleri aşağıda maddeler halinde açıklanmaktadır:

  • Nükleer santral projeleri dünya üzerindeki en karmaşık teknolojik girişimler arasında gösterilmektedir. Geniş kapsamları nedeniyle onbinlerce farklı kaynağın düzgün bir şekilde koordine edilmesini gerektirmektedir. Çok fazla sayıda iş paketinin çok fazla sayıda kaynak kullanılarak yapılması ihtiyacının yanı sıra, güvenliğe ve kaliteye verilen önem, radyoaktif maddeler ile ilgili kısıtlamalar, yüksek düzeyde denetim ihtiyacı gibi nedenler bu projeleri çok daha zor girişimler haline sokmaktadır.  Ayrıca bazı durumlarda, bir nükleer santral ünitesi işletme halindeyken diğer bir ünitenin inşaatına devam edilmesi, yapılacak ufak hataları bile affedilmez hale getirmektedir.

  • Nükleer güvenlik açısından önem taşıyan temel tasarım prensiplerinden bir tanesi "Derinlemesine Güvenlik" kavramıdır. Bu kavram; santralın bütünlüğünün sağlanması ve istem dışı radyoaktif madde salınımlarının önlenmesi için birbiri ardına gelen çoklu fiziksel ve idari engellerin kullanılması üzerine dayanmaktadır. İşte bu aşamada, nükleer endüstri çok sıkı standartlar geliştirmiştir. Bu standarların proje ile ilginenen bütün taraflarca anlaşılması, öneminin bilincine varılması ve projelerin tasarım, imalat, inşaat ve işletme gibi aşamalarında uygulanması gerekmektedir.

  • Nükleer sektörde; yapı, sistem ve bileşenlerin kalite rejimlerine yönelik sıkı uygulamalar da bulunmaktadır.  Bu uygulamaların benzeri diğer enerji üretim teknolojilerinden bulunmamaktadır. Nükleere yeni giriş yapmak isteyen ülkelerin bırakın bu uygulamaları hayata geçirmesini, bu uygulamaları anlayabilemeleri bile zor olabilmektedir.


  • İyi tasarım standartları ve kalite rejimleri tek başına yeterli olmayabilmektedir. Projenin aşamalarına katılan bütün tarafların "güvenlik kültürü" tabanlı yönetim sistemleri geliştirmesi, kişi ve çalışanların bu sistemleri benimsemesi ve uygulaması gerekmektedir. Nükleer güvenliğe herşeyden en önce önem verilmesini öngören güvenlik kültürünün olması gerektiği gibi uygulanabilemesi, bu konuda kendini adamış yönetici ve liderlere ihtiyaç duymaktadır. Güvenlik kültürü ile yoğrulmuş değerlerin ve davranış desenlerinin, nükleer arz-talep zincirinin her aşamasına yayılması, inşaatın bütün aşamalarında nükleerin doğasına uygun düzeyde yüksek standartların sağlanması gerekmektedir. Bu da  yaptığı işin güvenliğe sağlayacağı katkının bilincinde bilgili ve ehil bir işgücünün geliştirilmesine ihtiyaç duymaktadır.

Nükleer santral projelerinin yukarıda açıklanan sebeplerden dolayı zor, pahalı ve riskli projeler olması nedeniyle, çalışmaların iyi yönetilmesi gerekmektedir.  Kötü yönetim sonucunda ortaya çıkabilecek  riskler projeleri daha da karmaşık hale getirebilmekte, proje maliyetini önemli ölçüde arttırabilmekte ve büyük geçikmelere yol açabilmektedir. Bu problemler, projenin kamoyu nezdinden gözden düşmesine neden olmakta, halk desteği ve güvenine zarar verebilmektedir. Gecikme ve maliyet artışları  projenin fizibilitesinde öngörülen avantajları ortadan kaldırabilmekte, projenin iptal olmasına kadar varan süreçleri tetikleyebilmektedir. Dünyada bu sebeplerden dolayı iptal edilmiş onlarca nükleer santral projesi bulunmaktadır. Hatta inşası yarım kalmış, yüzde 99'u tamamlandığı halde devreye alınamadan sökülmüş nükleer santral projeleri bile olmuştur.

Yeni nükleer santral projelerinden başarı sağlanacaksa, bu ancak geçmiş tecrübelerin ve dünya üzerinde gerçekleştirilmiş benzer projelerden elde edilen derslerin etkin bir şekilde kullanılması yardımıyla olabilmektedir. Bu tür sıkıntıların azaltılabilmesi için daha önce gerçekleştirilmiş projelerin iyi incelenmesi, ortaya çıkmış problemlerin iyi anlaşılması, bunlara karşı etkin tedbirlerin alınması ve bu problemlerden sakınılması gerekmektedir. Böyle bir çaba, hataların ve verimsiz uygulamaların bilinçsizce tekrar edilmesini engellemekte, gecikmeleri önleyebilmekte, projeye olan güveni kamu nezdinden  önemli ölçüde arttırmaktadır.

Şu ana kadar yabancı sahipliğinde iki nükleer santral yapacağı duyurulan ülkemizde malesef bir "alınan dersler" çalışması mevcut bulunmamaktadır. Diğer yandan eskiyen nükleer santral filolarını yenileri ile değiştirmeyi düşünen İngiltere, yeni nükleer santral projeleri sırasında kullanılmak üzere bir "alınan dersler" çalışması başlatarak, son yıllarda gerçekleştirilen nükleer santral projelerinde yaşanan sıkıntılar, gecikme ve maliyet artışlarının sebeplerini konu uzmanlarına inceletmiş, bu çalışmaların sonucunda, "Nükleer Projelerde Alınan Dersler" başlığı altında bir doküman serisi yayınlamıştır. NED sayfaların bu bölümünde; bizim açımızdan da çok önemli olduğunu düşündüğümüz bu İngiliz çalışması hakkında bilgi vermeye çalışacağız. Önümüzdeki günlerde Türkiye'deki nükleer santral çalışmaları ile ilgili de benzer çalışmaların yapılması dileğiyle, İngilizlerin yaptığı "Nükleer Projelerde Alınan Dersler" çalışması ile ilgili daha fazla bilgi almak için, lütfen yandaki ilgili konu başlıklarına tıklayınız.